2 Nisan 2016 Cumartesi

OXIPOOL KLORSUZ DEZENFEKSİYON





Havuzunu hijyenik tutan kimyasallar sizin için öldürücü olabilir: havuz ya da spa merkezinizde sterilize edici olarak klor ya da bromin yerine klorsuz yeni nesil organik ajanlar kullanmanın temel avantajı sağlıklı oluşudur. klor ve bromin insanların herhangi bir seyreltilmişlik seviyesinde maruz kalmaması gereken toksik maddelerdir.

Klor havuz malzemelerinizin ömrünü kısaltabiliyorsa (içeriği ne olursa olsun) vücudunuza neler yapabileceğini bir düşünün! Klor, bromoform tektaklorür ve bisklorotan gibi kanserojen maddeler (kansere sebep olan ajanlar) içerir. Klor organik maddelerle birleşerek trihalometanlar oluşturabilir. Klora harici olarak maruz kalmak cildinizde erken yaşlanmaya sebep olabilir, ayrıca akne, egzama, melanom, sedef hastalığı ve sebore hastalığına sebep olduğu da bilinmektedir. Bu kimyasalın solunması akciğer dokularında hasara yol açabilir. Kimyasalın gözle teması körlüğe sebep olabilir. 





Su ve Oksijen insan yaşamı için en gerekli elementlerdir, dolayısıyla havuzlarda bu sistemin kullanımı doğal görünmektedir.

Hidrojen Peroksidin kontrollü seviyelerde sağlıklı bir ortam yarattığı kanıtlanmıştır. Atmosferimizde UV ışınlarının nemli ortamlarda oksijene çarpmasıyla doğal olarak bu kimyasallar meydana gelmektedir. Doğanın kendi mekanizması içerisinde temizleyici olarak kullanılırlar. Örnek olarak yıldırım fırtınası gösterilebilir. Yıldırım fırtınası sırasında, saf oksijen bazlı organik madde zerreleri üretilir ve bunlar da sonuç olarak normalde kontrolsüzce büyüyecek olan çok farklı türde bakteri ve mantarı öldürür. Bu maddeler doğal olarak balda da bulunmaktadır. 





Vücudun doğal savunma mekanizması, enfeksiyonlarla savaşmak için C Vitaminiyle birlikte bu maddeleri üretir. Bir insanın vücudu zayıfladığında ya da bağışıklık sistemi normal çalışmadığında, vücudu enfeksiyon ve hastalıkların sonucuyla savaşabilecek derecede yeterli oksijen bazlı kimyasallardan üretemez. Çoğunlukla zararlı bakterilerin anaerobik olduğu yani zararlı bakterilerin yüksek seviyede oksijenli bir ortamda hayatta kalamayacağı kabul edilir. Bu nedenle, tıpkı yağmur suyunun çevremizi sağlıklı tutmak için önemli olması gibi bu maddelerin de vücudumuzu sağlıklı tutmak için yaşamsal öneme sahip olduğu kabul edilebilir. Ayrıca penisilin tedavisinin etkinliğinin vücuttaki O2 seviyesini yenileme yeteneğiyle ilgili olduğu belirtilmiştir. Esas itibariyle penisilin, tıpkı C Vitamini gibi, vücudun bakteri ve virüslerle savaşmasına yardımcı olmak için oksijen bazlı bu kimyasalları üretmesine katkıda bulunur.

Bazı doktorların hastalıkların önlenmesi ve sağlığın korunmasına yardımcı olmak için küçük miktarlarda gıda saflığında bu kimyasalların alındığı diyetleri vardır. 





"Farklı dejeneratif hastalıkları olan insanların genelde toplardamar oksijen doygunluğunun düşük olduğu görülmektedir. Uygun tedaviyi aldıktan sonra toplardamar oksijen doygunluğu seviyesi yükselir ve kişinin sağlığı ve enerjisinde önemli ölçüde ilerleme görülür. Oksijenden %60 yoksun olan bir hücre kanserli hücre haline gelir. 48 saat boyunca oksijenden %35 yoksun olan bir hücre de kanserli hücre haline gelebilir."

Kanserin yayılmasının (metastaz) kanser hücrelerinde dolaşan oksijen miktarı ile doğrudan ilişkili olduğu iddia edilmiş hatta klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Mevcut oksijen miktarı arttıkça kanserin yayılma hızı azalacaktır. Kanser hücrelerinin anaerobik olduğu kabul edilir, dolayısıyla kanserli hücreler yeterli miktarda oksijen aldığı takdirde sonuç olarak ölecektir. Bu bilgiye dayanarak bu kimyasalların sadece kanserin yayılma hızını azaltma değil aynı zamanda kanser hücrelerini öldürme kapasitesine sahip olduğu sonucuna varılabilir. 





Evet. Bitki ve hayvan hücrelerinden üretilir – mitokondriyal solunum zinciri ile farklı hidroksilasyon ve oksijenasyon reaksiyonlarıyla birlikte görülmektedir. Örneğin, bilinen bir serbest radikal besin katkı maddesi olan süperoksit dismütaz (SOD) flavin bağlantılı oksidazlar gibi toksik süperoksit radikalinin (O2-)’ya dönüştürülmesi görevini görür. Hem içerikli katalaz (mitokondriyal peroksizomlarda bulunan) gibi çok sayıda başka enzim de hücrelerin ileride hasar görmesini önlemek için bu maddelerdeki oksijeni ayrıştırır.
ALINTI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder